DUKTAL KARSİNOMA İNSİTU (DCIS)
Duktal carsinoma in situ (DCİS) meme kanseri öncülüdür.
Tarama mamografi çekimlerinin sayısının artmasıyla daha fazla tespit edilebilir hale gelmiştir. Mamografi’de mikrokalsifikasyon odakları (beyaz küçük noktalar) halinde görülür.
Tedavideki amaç meme kanserinin oluşmasını engellemektir.
DCIS yapısal olarak farklı tip ve boyutta olabilir ve tedavisi de buna göre değişiklik gösterir,her hastada tedavisi aynı değildir.
DCİS cerrahi ve/veya radyoterapi (ışın tedavisi) ile tedavi edilir. Ayrıca ek olarak östrojen reseptör pozitif olguların anti-östrojen tedavi alması (tamoksifen), meme kanseri gelişimini azaltmaktadır.
DCIS tedavisinde ek olarak kemoterapiye gerek yoktur.
Bu hastalarda tedavi başarısı genellikle mükemmeldir.
DCİS tedavi edildikten sonra meme kanseri riski ortadan kalkar mı?
Tedavi gördükten sonra çok küçük olmakla birlikte aynı memede veya diğer memede yeniden DCİS veya invaziv kanser gelişmesi ihtimali vardır.
Bu nedenle hastalar tedaviden sonra da yakından takip edilir.
Takibi aksatmayan hastalarda gelişebilecek yeni anormallikler erkenden saptanabildiği için hastanın korkmasına gerek yoktur. Erken tanı ile tedavi başarısı çok yüksektir.
Cerrahi tedavi gerekli mi?
Meme içindeki DCIS’li alanın tüm sınırlar en az 1 cm temiz olacak şekilde cerrahi olarak çıkarılması gerekir.
Bazen cerrahi sınırda DCIS kalabilir. O zaman ikinci kez duvar çıkarılır, bazen üçüncü kez. Amaç cerrahi sınırda en az 10mm’lik sağlam sınır elde etmektir. Eğer bu sağlanamazsa o zaman total mastektomi (memenin tamamının alınması) yapılmalıdır.
Meme koruyucu cerrahi sonrası hemen çoğu kez ışın tedavisi gerekir. Çünkü ışın tedavisi tümörün nüksetmesini önemli oranda azaltır. Aynı şekilde tamoksifen de nüksü azalttığı için cerrahi sonrası 5 yıl süreyle uygun hastalarda verilmelidir.
Çok özel durumlarda ,tüm parametreler iyi yöndeyse (DCIS düşük gradeli ise ve komedo nekroz yoksa, cerrahi sınır 10 mm ve üzerindeyse, hastanın yaşı 60 ve üzerindeyse) sadece tümörün çıkarılması yeterli olabilir. Işın tedavisi gerekmez.
Lobüler Karsinoma In Situ (LCIS)
Lobüler Karsinoma In Situ (LCIS), meme kanseri öncüsü olarak değerlendirilen ve memenin süt üreten lobüllerinde ortaya çıkan bir hücresel anormalliktir. LCIS, genellikle meme kanseriyle karıştırılsa da aslında invaziv bir kanser türü değildir. Ancak, LCIS varlığı ilerleyen dönemlerde meme kanseri gelişme riskini artırabilir ve bu nedenle yakından izlenmesi önemlidir.
LCIS Nedir?
LCIS, lobüllerde yer alan hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi sonucu oluşur, ancak bu hücreler memenin dışına veya diğer dokulara yayılmaz. Genellikle rutin mamografi veya meme biyopsisi sırasında tesadüfen tespit edilir. LCIS, mamografide kitle veya kalsifikasyon gibi tipik belirtiler göstermez; bu da teşhisi zorlaştırabilir.
LCIS ve Meme Kanseri Riski
LCIS’in kendisi kanser olmamakla birlikte, meme kanseri riskini artırdığı bilinmektedir. LCIS teşhisi konan kadınlar, invaziv meme kanseri geliştirme olasılığı açısından ortalamadan 7 ila 12 kat daha yüksek risk taşır. Bu nedenle, LCIS tespit edilen kadınlar düzenli tarama ve izlem programlarına dahil edilir.
Belirtiler ve Teşhis
LCIS genellikle herhangi bir belirti vermez ve elle hissedilebilen bir kitle oluşturmaz. Genellikle başka bir meme problemi için yapılan biyopsi sırasında fark edilir. LCIS, meme dokusunun mikroskop altında incelenmesiyle teşhis edilir.
Teşhis sürecinde şu adımlar izlenir:
- Mamografi ve Ultrasonografi: LCIS genellikle görüntüleme yöntemleriyle doğrudan tespit edilemez.
- Biyopsi: Şüpheli bir kitle veya meme anormalliği için yapılan biyopsi sırasında LCIS teşhis edilebilir.
Tedavi ve Yönetim Seçenekleri
LCIS tedavisi için standart bir yaklaşım yoktur, çünkü bu durumun kendisi kanser değildir. Ancak, meme kanseri riskini azaltmak ve izlemek amacıyla farklı stratejiler uygulanabilir:
1. Yakın İzlem (Aktif Takip)
Birçok LCIS vakasında, doktorlar hastayı yakından izlemeyi tercih eder. Düzenli mamografi ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile meme dokusu izlenir. Herhangi bir anormallik tespit edilirse ek incelemeler yapılır.
2. Koruyucu Hormon Tedavisi
Bazı kadınlar için, meme kanseri riskini azaltmak amacıyla hormon tedavisi önerilebilir. Östrojen bloke edici ilaçlar (tamoksifen veya raloksifen) veya aromataz inhibitörleri kullanılarak meme kanseri riski azaltılabilir.
3. Cerrahi Müdahale
Çok nadir durumlarda, özellikle yüksek riskli kadınlar için koruyucu mastektomi (her iki memenin alınması) tercih edilebilir. Bu, meme kanseri gelişme riskini büyük ölçüde azaltır, ancak bu yaklaşım her LCIS vakasında önerilmez.
Sonuç
Lobüler Karsinoma In Situ (LCIS), meme kanserine dönüşme potansiyeli olan ancak doğrudan bir kanser türü olmayan bir durumdur. LCIS, düzenli takip ve koruyucu tedavi yaklaşımları ile yönetilir. Erken tanı, meme kanseri riskini azaltmak ve potansiyel sorunları erken aşamada tespit etmek açısından kritik öneme sahiptir. LCIS teşhisi alan kadınlar, uzun vadede düzenli izlem ve uygun tedavi planları ile meme sağlığını koruma konusunda önemli adımlar atabilir.